Arval Mobility Observatory 2025 Filo ve Mobilite Barometresi Açıklandı. Türkiye’de filo yönetiminin üç önceliği: Çevresel sürdürülebilirlik, maliyet verimliliği ve çalışan memnuniyeti.
TEB Arval’in desteğiyle her yıl gerçekleştirilen Arval Mobility Observatory Filo ve Mobilite Barometresi’nin 2025 sonuçları yayımlandı. 28 ülkeden 8.061 üst düzey yöneticiyle yapılan araştırma, Türkiye’de filo yönetiminde dönüşümün üç ana eksende ilerlediğini ortaya koydu: çevresel sürdürülebilirlik, maliyet optimizasyonu ve çalışan memnuniyeti.
Çevresel sürdürülebilirlik öncelikli hedef
Türkiye’de şirketlerin %88’i sürdürülebilirlik stratejisi oluşturdu veya oluşturmayı planlıyor. Araştırmaya göre, binek araç filolarının %54’ü elektrikli (BEV), hibrit (HEV) veya plug-in hibrit (PHEV) dönüşümüne açık görünüyor. Bu oran, Türkiye’de şirketlerin karbon ayak izini azaltma konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor.
Ayrıca şirketlerin %89’u, elektrikli araçlara geçişi desteklemek için halka açık şarj, iş yeri şarjı veya ev şarjı politikalarından en az birine yatırım yapmış durumda.
Maliyet verimliliği için operasyonel kiralama öne çıkıyor
Türkiye’de filo finansmanında operasyonel kiralama %30 ile ilk sırada. Bu oranı %28 finansal kiralama, %24 peşin alım ve %15 kredi izliyor.
Türk şirketlerinin %47’si önümüzdeki üç yıl içinde operasyonel kiralama modelini artırmayı planlıyor. Ayrıca %29’u, ikinci el araçları filolarına dahil ederek maliyetleri optimize etmeyi hedefliyor. Bu eğilim, ekonomik sürdürülebilirliğin filo yönetiminde belirleyici faktör olacağını gösteriyor.
Çalışan memnuniyeti: İnsan kaynağı için mobilite çözümleri
Şirketlerin %32’si, yetenek çekmek ve çalışan bağlılığını artırmak için mobilite politikaları geliştirdiğini belirtiyor.
Türkiye’de şirketlerin %49’u en az bir mobilite politikasını uygulamış ya da önümüzdeki üç yıl içinde uygulamayı planlıyor. Bu oran Avrupa’da %71, dünya genelinde %73 seviyesinde.
Kurumsal sosyal sorumluluk politikaları da Türkiye’de mobilite çözümlerini destekleyen en önemli etkenlerden biri olarak öne çıkıyor (%37).
Filo büyüme beklentisi yüksek
Araştırmaya göre, Türkiye’de şirketlerin %93’ü üç yıl içinde filolarını koruyacağını veya büyüteceğini öngörüyor.
- %57 “filomuzu koruyacağız”
- %35 “filomuzu büyüteceğiz” diyor.
Bu oran, Avrupa ve dünya genelinde %91 seviyesinde gerçekleşti. Türkiye böylece filo büyümesinde ortalamanın üzerinde bir beklentiye sahip olduğunu ortaya koyuyor.
2025 yılında filo artışı bekleyen şirketlerin %78’i, büyümenin “yeni faaliyet alanları” ve “şirket büyümesi” kaynaklı olacağını belirtti.
Hibrit ve elektrikli araçlar filolara hızla giriyor
Türkiye’de şirketlerin %54’ü filolarında hibrit veya elektrikli araç bulunduruyor ya da yakın zamanda dahil etmeyi planlıyor.
Elektrikli ve hibrit araç tercihlerinin nedenleri ise:
- %59: yakıt maliyetlerini azaltma
- %42: çevresel etkiyi düşürme
- %32: çalışan talebi
Bu sonuçlar, Türkiye’de elektrifikasyonun yalnızca çevresel kaygılarla değil, ekonomik gerekçelerle de hızla benimsendiğini gösteriyor.
Bağlantılı araç kullanımı artıyor
Türkiye’de şirketlerin %53’ü filolarında bağlantılı araçlara sahip. Bunların %30’u binek, %36’sı hafif ticari araçlardan oluşuyor.
Bağlantılı araçlardan elde edilen verilerin kullanımı da giderek artıyor. Araştırmaya göre %57, araç takip sistemlerinden gelen verileri kullanıyor veya üç yıl içinde kullanmayı planlıyor.
Filo yönetiminde geleceğin zorlukları
Türkiye’de şirketler önümüzdeki üç yıl için iki temel zorluk öngörüyor:
- %29: alternatif enerji teknolojilerinin uygulanması
- %25: uzun araç teslim süreleri
Bu durum, özellikle elektrikli araçların tedarik ve adaptasyon süreçlerinin şirketlerin en önemli gündem maddelerinden biri olduğunu ortaya koyuyor.