Savunma Sanayiimizin de önemli bir oyuncusu olan Otokar, üretiminin yüzde 73'ünü ihraç ediyor. Yerli ticari araç ihracatında da 1. sırada yer alıyor ve cirosunun yüzde 71'ini ticari araçlar oluşturuyor.

Önce Magirus minibüs, sonra dönemin en fiyakalı otobüsü 'Havalı Apollo'... Yıllar sonra Türkiye'nin ilk elektrikli otobüsü. Yeniliklerle süren dolu dolu 6O yıl!.. Otokar, 2,1 milyar TL Ar-Ge yatırımıyla da rakipleriyle arayı açıyor! Türkiye'nin ilk hibrit, ilk elektrikli, ilk akıllı otobüsünü üreten Otokar 60 ülkeye ihracat yapıyor.

Savunma Sanayiimizin de önemli bir oyuncusu olan Otokar, üretiminin yüzde 73'ünü ihraç ediyor. Yerli ticari araç ihracatında da 1. sırada yer alıyor ve cirosunun yüzde 71'ini ticari araçlar oluşturuyor. Türk mühendis ve tasarımcılarla teknolojinin tüm yeniliklerini üretimine taşıyan Otokar, geçtiğimiz hafta benim de katıldığım bir basın lansmanı ile hidrojen yakıt hücresi teknolojisine sahip ilk otobüsü olan KENT Hidrojen'i tanıttı...

Otokar'ın yeni otobüsü KENT Hidrojen’de; yenilenebilir enerjiden ve sudan elde edilebilen bir gaz olan hidrojen, araç tepesinde bulunan yakıt hücresinde oksijen ile birleşerek elektrik üretiyor. Üretilen elektrikle çalışan KENT Hidrojen, sadece su buharı üreterek zararlı emisyonları büyük ölçüde azaltıyor.. Böylece kentlerde hava kalitesini iyileştirmeye önemli bir katkı sağlıyor.

Araç aynı zamanda plug-in hibrit teknolojisine de sahip olarak tasarlanmış, sürüş esnasında yakıt hücresi kendini şarj edebiliyor; bu da aracın menzilini arttırıyor. 12 metrelik alçak tabanlı araç, yüksek yolcu kapasitesi ve geniş iç hacmiyle ferah bir yolculuk sunuyor. 10 dakikadan kısa sürede dolum yapılabilen KENT Hidrojen, 600 km üzerinde bir menzile sahip.

Otokar sadece geleceğin ulaşım araçlarını geliştirmekle kalmıyor, elektrikli otobüslerin bataryalarını da kendi bünyesinde geliştiriyor. Dahası Otokar, yakından izleme imkanı bulduğumuz test merkezlerinde rakiplerine de hizmet veriyor.

Otokar'ın genç mühendisleri otonom araçlar konusunda da bir adım öndeler. Sadece Türkiye'de değil, bir çok ülkede de test sürüşleri devam eden Otokar'ın ikonik mikrobüsü elektrikli e-CENTRO'ya yeni yetenekler kazandırılıyor. Seviye 4 otonom sürüş teknolojisine sahip e-CENTRO sürücüye ihtiyaç duymadan sürücüsüz seyahat imkanı sunuyor.

Trafik kurallarına uyacak şekilde geliştirilen araç, konumunu hassas bir şekilde algılıyor. Hava koşullarından bağımsız, gece ve gündüz günün her saatinde kesintisiz hizmet verebilen araç, belirlenen güzergahta duraklara yanaşarak yolcuların sorunsuz bir şekilde inip binmesini sağlıyor. Belediyeler ve operatörlerin beklentileri doğrultusunda geliştirilen araç, farklı iklim ve hava koşullarında hizmet verebiliecek. Kısa bir parkurda hem de yağmurlu bir günde e-Centro ile biz, basın mensupları da seyahat ettik. Doğrusu heyecan vericiydi. Elbette otonom sürüş için henüz çok erken, daha gidilecek çok yol var. Ama Otokar, yarına otonom araçlarıyla da hazır görünüyor.

Üretim bantlarını da yakından görme fırsatı bulduğumuz Otokar'ın Sakarya Arifiye'deki üretim kompleksinde kadın çalışan sayısının da öne çıktığını gözlemledik.

Yenilikler konusunda çok detaylı bilgiler paylaşan Genel Müdür Serdar Görgüç, Ticari Araçlar Genel Müdür Yardımcısı Kerem Erman, Ticari Araçlar Mühendislik Grup Direktörü Erdal Usta ve Kurumsal İletişim Müdürü Beril Gönüllü'nün ev sahipliğinde İstanbul, Ankara, Antalya ve Bölge illerden gelen medya mensupları güncel üretim teknolojileri ve Otokar'ın stratejileriyle güncel ticari model gamı hakkında eksiksiz bir şekilde aydınlandı.

Otokar Genel Müdürü Sayın Serdar Görgüç, belediyeler, elektrikli ulaşım; alternatif yakıtlı araçlar konusunda çarpıcı detaylar paylaştı.

Onu da haftaya paylaşacağım...