Volkswagen, elektrikli otomobil dönüşümünde en kritik alan olan batarya teknolojisinde ezber bozacak bir adım attı. Şirketin Salzgitter’de başlattığı hücre üretimi, yalnızca yeni modellerin değil, grubun uzun vadeli rekabet gücünün de temelini oluşturuyor. Volkswagen’in Baş Teknoloji Sorumlusu Thomas Schmall’ın sözleri ise stratejinin özünü net biçimde özetliyor: “Bataryayı kim kontrol ederse, arabayı da o kontrol eder.”
Salzgitter: Elektrikli Geleceğin Yeni Üssü
Volkswagen, Wolfsburg yakınlarındaki Salzgitter’de, ilk kez elektrikli otomobiller için batarya hücrelerini kendi bünyesinde üretmeye başladı. Enerji iştiraki PowerCo tarafından geliştirilen “standart hücre” konsepti, gelecekte grubun tüm elektrikli modellerinin yaklaşık yüzde 80’inde kullanılacak.
Aralık ayında seri üretime geçen tesiste, 2026 sonuna kadar günlük üretimin 70 bin hücreye ulaşması hedefleniyor. Üretilen bu hücreler, ilk etapta Volkswagen Grubu’nun iki yeni elektrikli küçük otomobilinde görev alacak: VW ID. Polo ve Cupra Raval.
“Fabrika Kurmak VW’nin Güçlü Olduğu Alan”
Volkswagen’in fabrika projelerinden sorumlu yöneticisi Ralf Schmid, batarya hücresi üretiminin yüksek sermaye gerektiren bir alan olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle Almanya’daki sıkı yangın güvenliği ve kimyasal süreç düzenlemeleri, yatırımları pahalı hale getiriyor.
Schmid’e göre İspanya ve Kanada’daki PowerCo tesisleri bu açıdan daha avantajlı. Örneğin Valensiya’daki fabrikanın inşaat ruhsatı haftalar içinde alınırken, Almanya’da süreçler çok daha uzun ve maliyetli ilerliyor. Buna rağmen Volkswagen, Salzgitter’deki yatırımı stratejik bir eşik olarak görüyor.
Çin’e Bağımlılığı Azaltma Paradoksu
Volkswagen’in batarya stratejisinin merkezinde Çin bağımlılığını azaltmak var. Ancak bu hedef, ironik bir şekilde Çin’den alınan destekle ilerliyor.
Thomas Schmall’a göre batarya hücre maliyetlerinin yaklaşık yüzde 80’i hammaddeden oluşuyor. Lityum, nikel ve kobalt gibi kritik hammaddelerin işlenmesinde Çin’in küresel hâkimiyeti sürüyor. Bu nedenle PowerCo, ilk aşamada Çin’deki üretim tesislerinden ve Çinli uzmanlardan faydalanıyor.
Salzgitter’de bugün, birçok Çinli mühendis Volkswagen çalışanlarını kaplama, haddeleme, istifleme ve temiz oda üretimi gibi kritik süreçlerde eğitiyor. Schmall, Almanya’nın uzun vadede bu alanda da teknoloji merkezi olabileceğini savunuyor.
Batarya = Motor
Volkswagen’in bakış açısına göre elektrikli otomobilde batarya, içten yanmalı araçlardaki yakıt deposuna benzetilemez. Schmall bu noktada net konuşuyor:
“Batarya aslında motorun kendisi.”
Menzil, şarj süresi, performans ve maliyet… Elektrikli bir otomobilde bu başlıkların tamamı bataryayla doğrudan bağlantılı. Üstelik batarya, aracın toplam maliyetinin yaklaşık yüzde 40’ını ve ağırlığının büyük bölümünü oluşturuyor.
Sessiz Ama Stratejik Bir Güç Mücadelesi
Volkswagen’in Salzgitter hamlesi yalnızca yeni bir fabrika yatırımı değil; elektrikli otomobil çağında kontrolü kimde tutacağına dair açık bir güç ilanı. Çin’in hâkim olduğu bir alanda oyuna girmek pahalı, zor ve riskli. Ancak bataryayı başkasından alan bir markanın, otomobilin kaderini de başkasına bıraktığı artık net biçimde görülüyor.
Aslında Volkswagen bu adımıyla şunu söylüyor: Elektrikli çağda rekabet, artık tasarımda ya da yazılımda değil, bataryanın derinliğinde kazanılacak.




